Giresun Yaylalarında Tatlı Telaş: Kışın Soğuğuna, İmecenin Sıcaklığıyla Hazırlık

Giresun'un zirvelerinde sonbaharın serin rüzgarları eserken, köyleri saran hummalı bir çalışma göze çarpıyor. Yazın bereketini kış sofralarına taşımak için bir araya gelen çalışkan kadınlar, asırlık tarifler ve imece ruhuyla kışa meydan okuyor.

Yavuzkemal Beldesi'nde gelenek adeta bir ritüele dönüşmüş durumda. Kadınlar, bahçelerinde binbir emekle yetiştirdikleri sebze ve meyveleri, kışın zorlu günleri için hazırlıyor. Günler, bir yandan pekmez kazanlarının kaynadığı, diğer yandan turşu bidonlarının dolduğu tatlı bir koşturmacayla geçiyor. Bu kolektif çaba, sadece kilerleri doldurmakla kalmıyor, aynı zamanda komşuluk bağlarını da güçlendiriyor.

Bu yıl doğanın cömertliği biraz azalsa da Giresun kadınının azmi tam. Pekmez yapımının ustalarından Emine Yüksel, "Kışın canımız en çok pekmez çeker. Bu yıl meyve ağaçları bizi biraz üzdü, elma ve armut pek olmadı. O yüzden pekmez kaynatamadık. Ama biz de elimizdeki sebzelerle turşumuzu kurduk, diğer hazırlıklarımızı tamamladık," diyerek her koşulda çare ürettiklerini belirtiyor.

Bölgenin meşhur lezzeti "pezik" ise bu hazırlıkların başrolünde. Melek Önal, bu özel bitkiyi nasıl değerlendirdiklerini şöyle anlatıyor: "Pezik bizim için çok kıymetli. Saplarından lezzetli turşular kurarız, kökünü ise haşlayarak ya da pekmez yaparak tüketiriz. Mahsulümüzü en doğal şekilde saklamak için toprağa kazdığımız kuyulardan faydalanırız. Bu sene verim az olsa da toprağın verdiğine şükür," sözleriyle geleneğin ve toprağa saygının altını çiziyor.

Giresun'un yüksek köylerinde kadınlar, el ele vererek sadece kışlık erzak hazırlamıyor; aynı zamanda bir dayanışma destanı yazarak kültürel mirası gelecek nesillere aktarıyorlar. Kışın bastıran soğuğunda, bu emek ve sevgiyle hazırlanan her bir kavanoz, sofraları ısıtan en büyük zenginlik olacak.